24 Temmuz 2012 Salı

mbk üyesi numan esin'den 1960 sonrasına ilişkin bilinmeyen notlar (cumhuriyet)


27 Mayıs’ı gerçekleştiren MBK üyesi Esin, 57 yıllık Suriye olayını anlattı

‘Halep’i alacaktık’

ERDEM GÜL

ANKARA - Meclis Darbe Komisyonu tarafından dinlenen, 27 Mayıs 1960’ta yönetime el koyan Milli Birlik Komitesi (MBK) üyelerinden Numan Esin, Türkiye’nin bugünlerde savaş noktasına geldiği Suriye ile ilgili 57 yıllık bir olayı anlattı. Esin, “1955’te bizim motorlu piyade taburunu alarma geçirdiler, 39’uncu Tümen’le birlikte. Biz Suriye’ye taarruza hazırlandık. Hedef Halep’i ele geçirmek. Niye? Suriye’yle bizim ne alışverişimiz var Allah aşkına o vakit? Efendim, İngiltere Başbakanı istemiş” dedi.

“Irak’ta ihtilal oldu, o vakit neredeyse Türk ordusunu alarma geçirdiler, Irak’a da müdahale edecektik. Dış politikada bu abartılı gösteriş merakını Türkiye’nin lehine görmüyorduk” dedi.

MBK üyeleri Numan Esin ve Mustafa Kaplan’ın Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesindeki 27 Mayıs-12 Mart alt komisyonu tutanaklarına yansıyan ve 57 yıllık Suriye olayının da yer aldığı anlatımlarında öne çıkan başlıklar şöyle:

Önce ABD’ye sonra Rusya’ya: Şimdi, biz ihtilalle geldikten sonra, o sıralarda Kore Tugayı İzmir’den Kore’ye hareket etmek üzereydi. Hemen vaziyet ettik, durdurduk, yollatmadık, bir bölük yolladık Kore’ye, bir bölüğe indirgedik koca tugayı. Yani, biz Türkiye’nin dış politikasında da yanlışlar olduğu kanaatindeydik. Bir gösteriş içerisindeydi DP. Sonradan gittiler Amerika’da para dilenciliği yaptılar, Amerikalılar bunlara 57’den sonra yardım etmeyince de ‘Acaba Rusya’yla bir merhabaya gelsem mi?’ filan diye öyle bir niyetleri olmuş.

Menderes asılmayacaktı: Şimdi mesela o vakit bizim fikrimiz, Türkeş tabii o işin başında, akıllı bir adam Türkeş, hepimizden de daha tecrübeli. Yahu adam asmakla filan memlekete hizmet edilmez. Bu işe bir çözüm bulalım, nasıl bulalım? Gidiyor, o vakit Dışişleri Bakanı... Selim Sarper. Evet. Ona talimat veriyor, diyor ki ‘Git İsviçre büyükelçisiyle görüş, biz Türkiye’de devlet adamlarından 10-15 kişiyi İsviçre’ye göndereceğiz.’

Amerikalılardan hoşlanmıyorduk: Biz gençler, Amerikalıların Türk ordusunun içinde bu kadar mesafe almasından hoşlanmıyorduk.

Kontrgerilla sonradan başladı: (Kontrgerilla). Onlar başlamıştır. İşte bazı subayları komando kursundan falan geçirmek suretiyle. Ben bunların gücünü 12 Mart’ta yaşayarak öğrendim. (Ziverbey’de) Öyle öğrendim. Özel harekâtçıların ne kadar etkili olduklarını.

İhtilal yapılacağına inanmıyordu: Menderes zaten kendisine karşı bir ihtilal yapılacağına inanmamış. Yani ‘Ben bu kadar hizmet ediyorum, bu ordu bana niye karşı geldi? Bu Mehmetçik mi bana silah çekecek?’ İnanamıyor adam. Üniversite öğrencileri neredeyse yakasına yapışıyor, o 555 K hareketlenmesi var ya, o meydanda onların arasına düşüyor, orada bile tam bilinçlenmiş değil, Celal Bayar orada işin ciddiyetini anlıyor, ama o da ‘sıkıyönetimle hallederiz’ diye düşünüyor.

Said-i Nursi’nin mezarı: İçişleri Bakanı ve Cemal Paşa, efendim, işte, iki şeye karar veriyorlar: Bir, 55 ağayı biliyorsunuz... Onları Sivas’ta topluyorlar. Bir de Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretleri’ni de, işte, üç ay evvel vefat etmiş, onun mezarını da duyduğum kadarıyla Isparta’nın bir köyüne...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder